İLK GÖZ AĞRISI
Eskiden Anadolu'un hemen her köyünde, nerdeyse her hanesinde şu ya da bu cephede savaşan bir asker bulunurmuş.Bu askerlerin arkalarında bıraktıkları anaları,kardeşleri,hanımları,nişanlıları,yavukluları olurmuş.
Bu çaresiz kadınlar,
sevdikleri uğruna göz yaşı dökmeden gün geçirmezlermiş. Bazen bu yüzden göz pınarları kuruyup gözleri çapaklanmaya hatta ağrımaya başlarmış.
Birbiriyle konuşurken, o zamanın görgüsü gereği: ''Senin yavuklun , senin kocan'' demeye utanırlarmış.
__Benim göz ağrımdan hiç mektup gelmiyor, seninkinden haber var mı? şeklinde sorarlarmış.
Bu deyim buradan ortaya çıkmıştır. İlk sevgili anlamında kullanılır.
SAMAN ALTINDAN SU YÜRÜTMEK
Bir zamanlar, köyün birinde açıkgöz bir adam varmış. Aynı zamanda aç göz biriymiş. Herkes gibi sırası geldiğinde gider,kaynaktan suyunu alır,sebze bahçesini sularmış.Ama o aç gözlü olduğundan bununla yetinmeyip kaynak ile bahçesi arasına gizli bir su yolu açmış.Su yolunun üzerini, taşla,tahtayla kapatıp üstüne de saman balyaları yığmış.Su bu saman yığınının altından aka aka aç gözün tarlasına kadar gidermiş.
Yaz ortasında bütün tarlalar susuzluktan yanıp kavrulurken, onunki yemyeşil bir haldeymiş.Köylüler bu durumdan şüphelenip bu işin içinde bir hal var deyip araştırmışlar.Ve neticede bu uyanığın saman altından su yürüttüğünü ortaya çıkarmışlar.
Bu deyim kimseye fark ettirmeden gizli işler çevirmek anlamında kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder